Anafilaksi, yaşamı tehdit eden, ani gelişen, ciddi sistemik bir alerjik reaksiyondur. Çoğunlukla bağışıklık sistemimizin aracılık ettiği mekanizmalar ile gelişir. Yaşamı tehdit eden reaksiyonlar olduğu için tedavisi süratle yapılmalıdır. Bu nedenle hastanın kendisi ya da çevresindeki kişiler (anne/baba, arkadaşlar) hastalığın tedavisi konusunda bilgi sahibi olmalıdır.
En çok besinler, ilaçlar ve arı sokmasına bağlı olarak anafilaksi gelişir. Anafilaksiye neden olan alerjenlerden uzak durmak yanında tedavinin en önemli basamağı olan “adrenalin” ilk önce yapılmalıdır. Bu nedenle hastaların ya da yakınlarının yanlarında mutlaka adrenalin oto-enjektör taşımaları gereklidir. Anafilaksi geçiren hastalar kolayca tanınması ve hızlı tedavi imkanı sağlaması açısından üzerinde tanımlayıcı işaretler (kolye, bileklik vb) taşıması çok önemlidir.
Çevremizdeki bir çok alerjen anafilaksiye neden olabilir. Besinler (inek sütü, yumurta, kuruyemişler, balık, kabuklu deniz ürünleri vb), ilaçlar, arı sokmaları, lateks anafilaksiye neden olduğu bilinen etmenlerdir. Anafilaksiye neden olan faktörler tanımlanamadığında sebebi bilinmeyen (idiyopatik) anafilaksi tanımı kullanılmaktadır.
Allergos Alerji Kliniğinde uzmanlarımız anafilaksiye neden olan alerjenler hakkında detaylı bir değerlendirme yaparlar ve bu durumun bir daha tekrar etmemesi için titiz bir çalışma yürütürler. Anafilaksiye neden olan etmen tanımlandıktan sonra bu durumun diğer kişiler tarafından kolayca anlaşılması için size özel bir kart ve bileklik hazırlanır. Tüm hastalara adrenalin otoenjektörü temin edilir ve bu enjektörün hangi durumlarda nasıl kullanılması gerektiği gerek hastalara gerekse hasta yakınlarına öğretilir. İhtiyaç duyulan hastalara, örneğin arı sokmasına bağlı anafilaksi yaşayan hastalara, aşı tedavisi (immünoterapi) imkanı da sunulmaktadır.
Hızlı müdahale hayat kurtarır.